Cinsel tiksinti daha çok geleneksel ve muhafazakar toplumlardaki kadınlarda görülen bir rahatsızlıktır. Sadece cinsel hayatı bozmakla kalmaz, evlilik ve eş ilişkilerinde de sorunlara yol açar. Uygun terapi yöntemleriyle üstesinden gelinebilmektedir. Cinsel ilişkiye ya da cinsellikle ilgili her şeye ya da bazı şeylere karşı şiddetli bir iğrenme duygusunun sürekli olarak ya da yineleyici bir biçimde ortaya çıkması ve bu sebeple cinsellikten kaçınma olarak tanımlanabilir. Bu durumdaki kişiler cinsel ilişki söz konusu olduğunda endişe ve korku duyarlar. Hatta bulantı ve kusmanın eşlik ettiği durumlar da yaşanabilir. Cinsel istek duymazlar. Eşleri istediği için karanlıkta, yorgan altında, prezervatifle ya da iç çamaşırlarını çıkarmadan ilişkiye girmeye çalışırlar.
Cinsel tiksinti bozukluğunun en temel nedenleri; cinsellikle ilgili toplumsal, ahlaki ve hurafelere dayalı dini baskılar, yasaklar, değer yargıları ya da kişinin bunları yanlış yorumlamış ve algılamış olması, cinsellikle ilgili yanlış, eksik bilgi ve inanışlar, çocuklukta ve ergenlikte yaşanan cinsel istismar, ensestiyöz ve homoseksüel deneyimler, ruhsal, bedensel ve cinsel travmalar ve bunlara bağlı suçluluk ve günahkarlık duygularıdır. Kadın travmatik bir cinsel deneyim yaşadıysa, onda bıraktığı utanma, aşağılanma, acı çekme, iğrenme gibi izleri genelleyerek cinselliği bu olumsuz duygularla algılamaya başlar ve cinsellikten tiksinebilir. Cinsel tiksinti bazen de obsesif kompulsif bozukluk, ansiyete ve fobik bozukluklar, travma sonrası stres bozukluğu gibi bazı psikiyatrik rahatsızlıklarla birlikte de görülebilir. Cinsel tiksinti yaşanılan tehdit karşısında geliştirilen bilinçli ya da bilinçdışı bir savunma mekanizması olabileceği gibi suçluluk ve günahkarlık duygularından yola çıkarak kendi kendine bir ceza verme biçimi de olabilir.
Bu problemlerin çözümü diğer cinsel problemlere göre daha fazla zaman alır. Ortalama tedavi süresi 10-15 seans kadar sürebilir. Problemin sebebinin net anlaşılması oldukça önemlidir. Ayrıca tedaviye başlamak için öncelikle eş terapisi ile çiftlerin yeniden birbirlerine yakınlık ve güvenlik duygusunun edindirilmesi gerekir. Doğru bir terapi yöntemi ile çözüme ulaşmak mümkündür.